Loading
Quartz A&C
Quartz A&C
  • 04.08.2025 12:18
  • Bültenler

AYLIK BÜLTEN - 2025 TEMMUZ

EKONOMİ GÜNDEMİ

TCMB Faiz İndirimi ve Enflasyon Rakamı

24 Temmuz tarihli PPK kararıyla, politika faizi olan bir haftalık repo faizi %46 seviyesinden 300 baz puan düşürülerek %43’e indirildi. Bu gelişme, önceki bültenimizde yer verdiğimiz öngörüler doğrultusunda gerçekleşmiştir. Bununla birlikte Temmuz ayı enflasyon rakamı %2,06 ile beklentilerin (%2,40) altında gerçekleşmiştir. Bu durum faiz indirim sürecinin devam edebilmesi adına alan yaratmaktadır.

Önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin kademeli olarak devam etmesi muhtemel olmakla birlikte, bu sürecin politik gelişmelere karşı yüksek duyarlılık taşıdığını vurgulamak isteriz. Ayrıca ekonomi yönetiminin "yüksek reel faiz" politikasını sürdürme kararlılığı nedeniyle, indirimlerin temkinli biçimde ve sınırlı düzeyde kalacağı kanaatindeyiz.

 

İşsizlik Oranları

TÜİK verilerine göre, mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı %8,6 seviyesinde sabit kalırken, geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) oranı %32,9’a yükselmiştir. Bu seviye, tarihi bir zirve olup, işgücü piyasasına yönelik beklentiler üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Geniş tanımlı işsizliğin bu denli yüksek olması, düşük olasılıkla da olsa ekonomide “ani duruş” (sudden stop) riskini gündeme getirmektedir.

 

İflas ve Konkordato Eğilimleri

İflas ve konkordato başvurularındaki artış eğilimi Temmuz ayında ivme kazanmış; açıklanan konkordato sayısı, 2018’den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu durum, piyasada alacak tahsilat risklerinin ciddi biçimde arttığını göstermektedir. Faiz indirimi süreci başlamış olsa da kredi genişlemesinin sınırlı kalması ve mevduat-kredi faiz makasının kısa vadede daralmayacak olması nedeniyle likidite sıkışıklığının bir süre daha devam edeceği öngörülmektedir. Bu nedenle firmaların vadeli satışlarda temkinli davranmaları ve DBS benzeri güvenli satış yöntemlerine yönelmeleri tavsiye edilmektedir.

 

Döviz Kuru Politikası

Kurda kontrollü yükseliş eğilimi sürmektedir. Mevduatlara uygulanan stopaj artışları ve faiz indirim sürecinin başlamış olması, kur üzerinde yukarı yönlü baskıyı artırmaktadır. Ayrıca, politik risklere karşı piyasanın duyarlılığının yüksek olması nedeniyle, yaşanabilecek bir kriz ortamı yeni bir kur şokunu tetikleyebilir. Bu bağlamda, kur riski taşıyan firmaların hedge stratejilerini gözden geçirmeleri ve bu yöndeki tedbirleri uygulamaya koymaları önem arz etmektedir.

 

Vergi Denetimleri

Artan bütçe açıkları, vergi gelirlerinin önemini artırmıştır. Özellikle kârlılıklardaki düşüş, doğrudan vergilerde tahsilat problemlerine neden olmakta; bu da vergi denetimlerinin artmasına yol açmaktadır. Yılın başında paylaştığımız öngörüler doğrultusunda, denetimlerde artış gözlemlenmektedir. Bu nedenle, firmaların hem usul hem esas yönünden tüm işlemlerini gözden geçirmeleri, tespit edilen eksiklikleri gecikmeden düzeltmeleri ve kalıcı bir iç kontrol sistemi tesis etmeleri önem arz etmektedir.

 

ABD Ekonomik Görünüm

1 Ağustos 2025’te açıklanan tarım dışı istihdam verisi beklentilerin altında kalırken, önceki iki aya ait verilere yapılan negatif revizeler dikkat çekmiştir. İşsizlik oranının %4,1’den %4,2’ye yükselmesi de ekonomik yavaşlama sinyallerini güçlendirmiştir. Her ne kadar büyüme oranı %3 ile beklentilerin üzerinde gelse de istihdam verileri piyasada tedirginlik yaratmıştır. FED’in Temmuz ayında faizleri sabit tutması ve Powell’ın şahin açıklamaları sonrası gelen bu veri, faiz indirimi konusunda geç kalındığı algısını pekiştirmiştir. Bu doğrultuda, Eylül ayında faiz indirimi olasılığı güçlenmiş olup, yıl genelinde toplam 3 faiz indirimi (ya da 100 bps) beklentimizi korumaktayız.

 

Global Para Arzı ve Emtia Riskleri

Temmuz 2025 itibarıyla, küresel para arzında artış eğilimi devam etmektedir. Çin ve Euro Bölgesi merkez bankalarının genişleyici adımlarına, yılın son çeyreğinde ABD'nin de katılması beklenmektedir. Bu gelişmelerin, özellikle emtia fiyatları üzerinde kademeli fakat kalıcı bir yukarı yönlü baskı yaratacağı öngörülmektedir. Sabit fiyatla uzun vadeli satış sözleşmeleri yapan firmaların bu riski göz önünde bulundurması önem arz etmektedir.

 


EKOPOLİTİK GÜNDEM

Türkiye'nin Kredi Notuna Yönelik Uluslararası Değerlendirmeler

Moody’s, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı ve yerel para cinsinden kredi notunu “B1” seviyesinden “Ba3” seviyesine yükseltti. Moody’s, not artışını Türkiye’nin ekonomi politikalarında politika kararlılığı, makro dengesizliklerin düşürülmesi gibi somut göstergelere dayandırdı. Bununla birlikte, Moody’s yeni not seviyesinin hâlâ yatırım yapılabilir seviyenin altında kaldığını görüyoruz.

Fitch Ratings ise “BB-” düzeyindeki uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu ve “durağan” görünümünü korudu. Fitch, Türkiye’nin kredi notunu sabit tutma kararını; yüksek enflasyon ve dış kırılganlıklara rağmen para politikasında süren sıkı duruş, mali disiplin çabaları ve büyüme görünümündeki görece istikrar gibi faktörlerin dengeli bir risk profili oluşturmasına dayandırdı.

Kalıcı not artışları ve yatırım yapılabilir seviyeye çıkmak için orta ve uzun vadeli güven inşasının, özellikle yapısal reformlar, hukuk devleti ilkelerine uyum ve şeffaflık ilkelerindeki gelişmelere bağlı olduğu kanaatindeyiz.

 

IMF Türkiye ve Küresel Büyüme Tahminlerini Yükseltti

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye için 2025 yılı büyüme beklentisini %2,7’den %3’e, 2026 yılı için ise %3,2’den %3,3’e yükseltti. Küresel büyüme tahminleri de 2025 için %2,8’den %3’e, 2026 için %3’ten %3,1’e çıkarıldı.

IMF’nin tahmin güncellemesi, uygulanan para ve maliye politikalarının ekonomik büyümeye ilişkin olumlu beklentileri artırdığına işaret ediyor. Ancak büyümenin sürdürülebilirliği açısından iç talep, enflasyonla mücadele ve dış borç dengesi önemli risk faktörleri olmaya devam ediyor.

Büyüme görünümündeki bu iyileşmeye rağmen, verimlilik, kayıt dışılık ve işgücü katılımı gibi yapısal konularda ilerleme kaydedilmeden büyümenin kalitesi tartışmalı kalabilir.

 

ABD, Türkiye’ye Uygulanacak Gümrük Tarifesini %10’dan %15’e Çıkardı

ABD yönetimi, Türkiye’ye uygulanacak gümrük tarifesini %10’dan %15’e yükselttiğini duyurdu. Tarife 8 Ağustos’ta yürürlüğe girecek. Türkiye’ye uygulanan bu tarife ABD’nin uyguladığı en düşük gümrük tariflerinden biri olarak görünmektedir.

Piyasa beklentisi bu artışın etkisinin düşük olacağı yönünde. Ancak ABD’ye yüksek hacimli ihracat yapan sektörlerde sipariş kayıpları yaşanması ve dış ticaret açığına dolaylı etkisi olabileceği kanaatindeyiz.

ABD ve Türkiye arasında bu konuda müzakereler devam etmekte olup, diyalogların ve iş birliklerinin dikkatle takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

 

Otomotiv Sektöründe Gelişmeler

Haziran’da toplam otomotiv üretimi %7,8 artarken otomobil üretimi %7,1 düştü. İhracatta genel otomotiv sektörü %19,8 artış kaydederken otomobil ihracatı %3,6 azaldı. Değer bazında ihracat %31,3 artışla 3,34 milyar dolara ulaştı. Piyasa beklentisi, vergi düzenlemeleri nedeniyle yavaşlama yönünde. Vergi değişiminin segmentlere göre farklı etkiler yaratabileceği ve ihracat odaklı yapının ön plana çıktığı kanaatindeyiz.

 

Katar Menşeli Ürünlerde Gümrük Vergileri Kaldırıldı

Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Katar menşeli birçok ürünün ithalatında uygulanan gümrük vergileri ve ek mali yükümlülükler sıfırlandı. Uygulama Ağustos 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek.

Bu kararın yurt içi üreticiler üzerindeki etkileri yakından izlenmelidir. Ticaretin iki yönlü sürdürülebilirliği açısından Türkiye’nin de Katar’a olan ihracat kanallarını çeşitlendirmesi ve ihracatçı destek programlarını bu pazara özel olarak yeniden kurgulaması önemlidir. İthalat bağımlılığı olan sektörler için bu karar maliyetleri düşürücü yönde çalışabilir. Ancak iç piyasada yerli üreticilerin korunmasına yönelik dengeleyici önlemlerin de göz önünde bulundurulması gerektiği kanaatindeyiz.

 

Beyanname Gözetim Programı

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen Beyanname Gözetim Programı kapsamında 18 bin mükellefin incelendiği, bu incelemeler sonucunda toplamda 32 milyar TL’lik ek matrah artışı sağlandığı, programın %70 oranında başarıya ulaştığı, uyum göstermeyen mükellefler için denetim süreci başlatılacağı açıklandı.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli bir adım olarak görülen bu uygulama, bütçe gelirlerinde artışa katkı sağlayabilir. Ayrıca, vergi adaletinin sağlanması açısından da pozitif bir sinyal olarak değerlendirilmektedir. Programın sürdürülebilirliği için denetim mekanizmalarının dijital tabanlı hale getirilmesi ve mükellef bilgilendirme süreçlerinin şeffaflaştırılması beklenmektedir.

 

Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yerel ve bölgesel kalkınmayı sağlamak ile bölge içi ve bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmak temel amaçları doğrultusunda; bölgelerin sahip olduğu potansiyellerin değerlendirilmesi, atıl kaynakların kullanılması, yetkinliklerin harekete geçirilmesi, yerel ihtiyaçların karşılanması, teknoloji üretim seviyesinin yükseltilmesi ve bölgelerin sektörel önceliklerini dikkate alarak Yerel Kalkınma Hamlesi Programı ilan edilmiştir.

Program başvuruları 1 Ağustos ve 30 Eylül tarihleri arasında alınacaktır. İller bazında açıklanan yatırım konularına Sanayi ve teknoloji Bakanlığı web sitesinden ulaşılabilir.

Program, Türkiye’nin bölgesel eşitsizliklerini azaltarak iç göçü dengelemeyi ve yerel ekonomik yapıları güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu sayede, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yeni üretim ve yatırım merkezlerinin oluşması bekleniyor.

 

TOBB Nefes Kredisi Başladı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde başlatılan “Nefes Kredisi” programı ile KOBİ’lere düşük faizli ve uzun vadeli finansman desteği sağlanmaya başlandı. Program, bankalarla yapılan anlaşmalarla 6 aya kadar geri ödemesiz ve azami 36 ay vadeli olarak 8 Temmuz itibariyle uygulamaya alındı. Program ile bir firma azami 2,5 milyon TL kredi kullanabilecek.

 

Vergi Borçlarında Teminatsız Tecil Limiti Artırıldı

Cumhurbaşkanı kararıyla vergi borçlarında teminatsız tecil yapılabilecek üst limit 50 bin liradan 250 bin liraya çıkarıldı. Bu tutarın üzerindeki borçlar için ise 250 bin lirayı aşan kısmın yarısı kadar teminat gösterilmesi gerekecek.

Karar, KOBİ’ler başta olmak üzere nakit akışı kısıtlı işletmelerin kamu borçlarını daha rahat yapılandırmasına katkı sağlayabilir.

 

Türkiye’nin İlk İklim Kanunu

TBMM tarafından kabul edilen ve 9 Temmuz 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7552 sayılı İklim Kanunu, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefini yasal temele oturtan ilk düzenleme oldu.

İklim Kanunu, Türkiye'nin Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütleriyle uyumlu bir çerçeve sunarken, sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum, çevresel risklerin yönetimi ve yeşil finansman gibi konularda kapsamlı düzenlemeler içeriyor.

Kanunun en dikkat çekici unsurlarından biri ise emisyon ticaret sistemi (ETS) için yasal altyapının oluşturulmuş olması. Bu sistemle birlikte karbon salımı yapan işletmelerin belli kotalar üzerinden ticarete tabi tutulması ve karbon fiyatlamasının ekonomik araç olarak kullanılması planlanıyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması (CBAM) ile uyum sürecinde olan ihracatçı firmaları için bu sistem hayati önemde olacak. Öte yandan, yeşil tahviller, iklim sigortaları, yeşil sınıflandırma ve kamu yatırımlarının çevresel etki kriterleriyle uyumlu hale getirilmesi gibi araçlarla yeşil finansman altyapısı da destekleniyor.

Kanunun bazı eleştirilere açık alanları da bulunuyor. En dikkat çeken eksikliklerden biri, 2053 hedefi gibi uzun vadeli bir vizyon belirlenmiş olmasına rağmen, ara hedeflerin ve yıllık azaltım takvimlerinin henüz netleştirilmemiş olması. Bu durum, uygulama süreçlerinin ölçülebilirliğini ve hesap verilebilirliğini zayıflatabilir. Ayrıca, sanayi kuruluşlarının ETS’ye entegrasyonu ve özel sektörün yükümlülüklerinin nasıl belirleneceği de zamanla açıklığa kavuşması gereken bir alan olarak duruyor.

 

ABD-Çin Tarifeleri 90 Gün Donduruldu

ABD ve Çin arasında devam eden ticaret savaşlarında geçici bir uzlaşı sağlandı. Her iki taraf da karşılıklı olarak uygulanan tarifeleri 90 gün süreyle dondurma kararı aldı. Bu kararın özellikle teknoloji ve tarım ürünleri gibi sektörlerde etkili olması bekleniyor.

ABD-Çin arasındaki ticaret geriliminin yumuşaması, küresel tedarik zincirlerinin normalleşmesini destekleyebilir. Türkiye açısından bu durum, ihracat pazarlarında fiyat rekabeti baskısını azaltabilir. Ayrıca, navlun ve emtia fiyatlarında oynaklıkların azalması, sanayi üretimi üzerinde olumlu etki yaratabilir.

Bu gelişme kısa vadede pozitif bir sinyal olsa da, 90 günlük sürenin ardından nasıl bir strateji izleneceği belirsizliğini koruyor. Türkiye’nin bu süreçte ihracat odaklı sektörlerini koruma ve pazar çeşitlendirmesi stratejilerini gözden geçirmesi faydalı olacaktır.

 

PKK’nın Silah Bırakma Kararı

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, PKK’nın silah bırakma kararını bir merasimle uygulamaya koyduğunu belirtti. Ayrıca, bu sürecin yasal altyapısının şekillendirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir komisyon kurulacağını duyurdu.

Bu açıklama, Türkiye’nin hem iç güvenlik hem de dış politika önceliklerini yeniden yapılandırdığı bir dönemde geldi. Uluslararası düzlemde, ABD ve AB’nin bölgesel istikrarı önceleyen tutumları ve özellikle PKK’nın Suriye yapılanması (YPG) üzerindeki baskılar, örgütü stratejik bir yön değişikliğine zorlamış olabilir.

Erdoğan’ın TBMM’de komisyon kurulacağını duyurması, bu sürecin sadece bir siyasi söylemle değil, kurumsal ve hukuki düzlemde de ilerletileceğini gösteriyor. Ancak geçmiş çözüm süreçlerinden edinilen deneyimler, bu tür girişimlerin yalnızca siyasi irade ile değil, toplumun tüm kesimlerinin desteğiyle sürdürülebileceğini ortaya koymuştur.

Kamuoyunun gelişmeye yönelik tepkileri oldukça çeşitlidir. Bazı kesimler süreci barışa yönelik umut verici bir adım olarak görürken, bazıları ise bu açıklamaları şüpheyle karşılamaktadır. Bu nedenle, sürecin şeffaf ve kapsayıcı şekilde yürütülmesi, toplumsal kutuplaşmayı engellemek açısından önem taşımaktadır.

Sürecin kalıcılığı açısından, PKK’nın Suriye ve Irak’taki uzantıları ile Türkiye’nin sınır ötesi güvenlik politikaları arasındaki denge kritik olacaktır. Aynı zamanda İran, Rusya ve ABD gibi bölgesel aktörlerin pozisyonları da gelişmelerin seyrini etkileyebilecek dış faktörler arasında yer almaktadır.

Eğer süreç başarılı bir şekilde ilerlerse, Türkiye’nin iç güvenlik harcamalarında ciddi bir azalma sağlanabilir ve bu durum bütçe dengesi üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Aynı zamanda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yatırım, turizm ve bölgesel kalkınma açısından yeni fırsatlar doğabilir. Öte yandan, sürecin başarısızlığa uğraması hâlinde, önceki dönemlere kıyasla daha derin bir güven krizi yaşanma riski bulunmaktadır. Olası bir kriz sonucunda ekonomide ani ve yüksek volatilite oluşabilir.

 

Yapay Zekâda Küresel Dönüşüm Uyarısı

Nvidia CEO’su Jenson Huang, yapay zekânın tüm sektörleri dönüştürdüğünü, bu teknolojiyi kullanmayanların rekabet gücünü kaybedeceğini açıkladı. Huang ayrıca, bu dönüşümün sürdürülebilir olması için yapay zekâ fabrikalarının gerekliliğine vurgu yaptı.

Yapay zekâdaki bu dönüşümle, teknolojiyi benimseyemeyen işletmelerin uluslararası rekabette geride kalma riski artmaktadır.

 

Avustralya’da Dünya Tarihinin En Büyük Demir Cevheri Keşfi

Avustralya’da yapılan jeolojik çalışmalar sonucunda bugüne kadarki en büyük demir cevheri rezervi keşfedildi. Yaklaşık 6 trilyon dolar değerindeki bu rezervin dünya çelik üretim dengelerini değiştirme potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor.


Sorumluluk Reddi Beyanı

Bu bülten, genel bilgi amaçlı hazırlanmıştır ve yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır. İçerikteki bilgiler, herhangi bir yatırım, ticaret veya karar alma sürecine doğrudan rehberlik etme amacı taşımamaktadır. Tüm okuyucular, belirtilen konulara dair kararlarını vermeden önce bağımsız araştırma yapmalı veya profesyonel danışmanlık hizmeti almalıdır. Bu bültende yer alan yorumlar ve değerlendirmeler, editörlerin kişisel görüşlerini yansıtmakta olup, herhangi bir kurum veya kuruluşun resmi görüşlerini temsil etmemektedir. Quartz A&C, içerikteki herhangi bir hata veya eksiklikten dolayı sorumluluk kabul etmez.