AYLIK BÜLTEN - 2025 AĞUSTOS
EKONOMİ GÜNDEMİ
Enflasyon
ve Büyüme Oranlarının Faiz İndirimi Sürecine Etkileri
1
Eylül Pazartesi günü açıklanan 2. çeyrek büyüme verisi, piyasa beklentisi olan
%4,1’in üzerinde gerçekleşerek %4,8 oldu. 3 Eylül Çarşamba günü açıklanan
enflasyon verisi de beklentilerin üzerinde geldi; aylık bazda %2,04, yıllık
bazda ise %32,95 olarak kaydedildi.
İşgücü piyasasındaki zayıflık ve iflas/konkordato sayılarındaki
artışa rağmen büyümenin beklentiyi aşması ve enflasyonun yüksek seyri, TCMB’nin
faiz indirim hızını yavaşlatabileceğine işaret etmektedir.
Bizim öngörümüz, indirim sürecinin devam edeceği ancak hızının piyasa
beklentisinin altında kalacağı yönündedir. Buna karşın, 2025 sonuna kadar
800-1000 baz puanlık hızlı bir indirim senaryosu gerçekleşirse enflasyonist
baskıların yeniden güçleneceğini ve 2026 Temmuz öncesinde nominal faizin %30’un altına inmesinin zor olacağını
düşünüyoruz.
Dolar
/ TL Beklentileri
Dolar/TL
paritesindeki kontrollü yükseliş eğilimi sürmektedir. Son bir yıllık trend
incelendiğinde aylık ortalama %1,6 civarında artış görülmektedir.
Önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin kur üzerindeki etkisi nedeniyle bu hızın
aylık bazda %3’lere çıkabileceğini öngörüyoruz.
Kur
ve enflasyon arasındaki geçişkenliğin artmasıyla dövizdeki yükselişlerin
dezenflasyon süreci üzerinde baskı yaratması muhtemeldir. Bu nedenle
şirketlerin döviz kaynaklı bütçe sapmalarına karşı
alternatif planlar geliştirmelerini tavsiye ediyoruz.
Siyasi
Gerginlikler ve Piyasa Üzerindeki Olası Etkileri
Son
dönemde yaşanan siyasi gelişmeler, fiili ve hukuki boyutlarından bağımsız
olarak piyasa üzerinde belirsizlik algısını artırmaktadır. Bu algının
güçlenmesi ya da speküle edilen siyasi risklerden bir veya birkaçının
gerçekleşmesi halinde piyasalarda öngörülmesi zor zincirleme bir reaksiyonun
tetiklenmesi muhtemeldir.
Böyle
bir senaryoda yoğun döviz talebi, satın almaların yavaşlaması ve kapasite
kullanımında gerileme gibi sonuçlar gündeme gelebilir. Kanaatimiz, şirketlerin siyasi risklere karşı hassasiyetlerini
artırmaları ve özellikle finansman koşullarının iyileştiği dönemlerde yüksek
borçlanmadan kaçınmalarının güvenli bölgede kalmaları açısından faydalı
olacağı yönündedir.
TCMB
Faiz Politikası
Son
toplantıda TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş
sergileyeceklerini ifade etti. Bu açıklamalar, faiz indirimi sürecine yönelik
piyasa beklentilerini dengeleyici bir unsur olarak görülmektedir.
Mevcut
beklenti, 2025 sonuna kadar 800-1000 baz puan arası indirim yapılması
yönündedir. Ancak büyüme ve enflasyon verileri ile siyasi riskler dikkate
alındığında, bizim değerlendirmemiz TCMB’nin daha
ihtiyatlı davranacağı ve yıl sonuna kadar 600-700 baz puanı aşmayan bir
indirimle yetineceği yönündedir. Beklentinin üzerinde gerçekleşecek
indirimlerin ise hem kur hem de enflasyon üzerinde yeni baskılar yaratacağı
kanaatindeyiz.
Vergi
Denetimleri
Yıl
başındaki öngörülerimiz doğrultusunda Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi
Başkanlığı vergi denetimlerinin sıklığını ve etkinliğini artırmıştır. Yapay
zekâ ve algoritmaların kullanımının yaygınlaşmasıyla denetimlerin kapsamı ve
hızı gözle görülür şekilde yükselmiştir.
Bu
nedenle tüm mükelleflerin özellikle transfer fiyatlandırması, KDV iadeleri ve
sahte belge riskleri başta olmak üzere mevzuata
uyum konusunda çok daha dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz.
Avrupa
Birliği ve Türkiye Ekonomik İlişkiler
Avrupa
Bölgesi enflasyonla mücadelede önemli ilerleme kaydetmiş ve parasal koşulları
gevşetme yönünde adımlar atmaya başlamıştır. Ayrıca askeri harcamalar, altyapı
yatırımları, yapay zekâ ve verimlilik odaklı projelerde birkaç yıl içinde 1
trilyon Euro’yu aşabilecek yatırımlar gündemdedir. Bu durum Türk firmaları için
önemli fırsatlar barındırmaktadır.
Öte
yandan son dönemdeki siyasi gelişmeler nedeniyle AB’nin Türkiye’ye karşı
tutumunu sertleştirmesi, ihracat ilişkilerinde risk yaratmaktadır. Bu bağlamda
firmalara hem AB’deki potansiyel fırsatları
değerlendirmelerini hem de alternatif pazar arayışlarını hızlandırmalarını öneriyoruz.
FED
Politika Değişikliği ve Olası Etkileri
Jackson
Hole toplantısı sonrası FED Başkanı Powell, “esnek
enflasyon hedeflemesi” çerçevesine dönüldüğünü duyurdu. Bu, faiz
indirimlerinde %2 hedefinin katı şekilde beklenmeyeceği ve enflasyondaki düşüş trendinin yeterli görüleceği anlamına
gelmektedir. İşgücü piyasasındaki bozulma da bu kararı destekleyen unsurlar
arasındadır.
Ayrıca
Stablecoin yasasının kabul edilmesi ABD’nin
borçlanmasını kolaylaştırırken dolar arzını da artıracaktır. Başkan
Trump’ın FED üzerindeki siyasi baskısı ve yönetimdeki etkinliği de para
politikasında köklü değişimlerin önünü açmaktadır.
Tüm
bu gelişmeleri bir arada değerlendirdiğimizde, 2026
ilk çeyrek sonuna kadar dolar arzının artacağı ve dolar endeksinde güç kaybı
yaşanabileceği öngörümüzü paylaşmak isteriz. Özellikle fonksiyonel para
birimi Dolar olan firmalar açısından bu süreç hem riskler hem de fırsatlar
barındırmaktadır.
EKOPOLİTİK GÜNDEM
Şanghay
İşbirliği Örgütü (SCO) Zirvesi
31
Ağustos – 1 Eylül 2025 tarihlerinde Çin’in Tianjin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) Zirvesi’ne Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Zirvede Çin,
Rusya ve Hindistan liderleriyle temaslar gerçekleşti.
Türkiye’nin
bu yapıda aktif rol alması, çok kutuplu dünya
düzenine adaptasyon bağlamında stratejik bir yönelim olarak
değerlendirilmektedir. Enerji, savunma ve dış ticaret alanlarında yeni iş
birliği kanallarının açılması mümkündür. Ancak bu adımların, Türkiye’nin Batı
ile ilişkileri üzerindeki olası yansımaları da dikkatle yönetilmelidir.
DTÖ
Küresel Ticaret Tahminlerini Revize Etti
Dünya
Ticaret Örgütü (DTÖ), 2025 yılı küresel ticaret büyüme beklentisini %0,2 daralma öngörüsünden %0,9 büyüme yönünde
revize etti. Ancak 2026 yılı tahmini %2,5’ten
%1,8’e düşürüldü.
Türkiye
gibi ihracat odaklı ekonomiler için bu revizyon, kısa vadede yeni pazar
fırsatları yaratabilir. Ancak orta vade
büyümesindeki yavaşlama beklentisi nedeniyle sanayi ve dış ticaret
stratejilerinin yeniden ele alınması önem arz etmektedir. 2025’in ikinci yarısı
için ihracatçıların sipariş planlamalarında temkinli olmaları gerektiği
kanaatindeyiz.
Azerbaycan-Ermenistan
Barış Deklarasyonu
ABD
Başkanı Trump’ın ev sahipliğinde Beyaz Saray’da düzenlenen üçlü zirvede
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan arasında barış
deklarasyonu imzalandı. ABD, Azerbaycan’a uygulanan savunma yaptırımlarını
kaldırdığını açıkladı.
Bölgesel
barış, Türkiye’nin Kafkasya'daki diplomatik etkisini artırabilir. Ancak Zengezur Koridoru gibi yüksek jeopolitik değere
sahip başlıklarda gerilim potansiyelinin sürdüğü görülmektedir.
Ayrıca bölgede Rusya ve İran faktörleri nedeniyle denge politikalarının kritik
önemde kalmaya devam edeceği kanaatindeyiz.
Türkiye’den
İsrail’e Yönelik Deniz Taşımacılığı Kısıtlaması
Türkiye,
İsrail bayraklı veya sahipli gemilerin Türk limanlarına
girişini yasakladı. Aynı şekilde Türkiye bayraklı
gemilerin İsrail’e seyrine de engel getirildi. Acentelere gönderilen resmi
yazıda, Armatörlerden İsrail ile bağlantı
olmadığını belgelemeleri istendi.
Bu
adım hem dış politika hem de lojistik operasyonlar açısından etkili olacaktır. Lojistik
firmaları, dış ticaret aktörleri ve liman işletmeleri açısından operasyonel yeniden yapılandırma ihtiyacı doğmaktadır.
Konteyner aktarma ve transit yüklerde yön değişimi zorunluluğu öngörülmektedir.
Gazze
Tezkeresi TBMM’de Kabul Edildi
Türkiye
Büyük Millet Meclisi, Gazze’ye ilişkin siyasi ve
hukuki adımları içeren tezkereyi kabul etti.
Tezkere,
insani yardım faaliyetleri ve diplomatik girişimler açısından yeni bir hareket
alanı yaratabilir. Bununla birlikte, somut etkilerin ancak eylem planlarının açıklanmasıyla netleşeceği görüşündeyiz.
Tezkerenin, iç politikada birlik söylemini pekiştirme ve dış politikada
uluslararası farkındalık oluşturma amacı taşıdığı değerlendirilmektedir.
ABD
Federal Mahkemesi: Trump’ın Gümrük Vergileri Yasa Dışı
Ağustos
ayında ABD Federal Mahkemesi, Başkan Trump’ın
uyguladığı küresel gümrük vergilerinin büyük kısmının yasa dışı olduğuna
hükmetti. Temyiz Mahkemesi bu kararla, ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin
Mayıs ayında verdiği kararı büyük ölçüde onaylamış oldu. Ancak tarifelerin
14 Ekim’e kadar yürürlükte kalmalarına izin verildi. Trump, gümrük
tarifelerinin kaldırılmasının “ülke için felaket” olacağını savundu.
Türkiye
açısından, bu tarifelerin kaldırılması halinde ABD pazarında bazı ürünler için
rekabet avantajı oluşabilir. Ancak 14 Ekim’e kadar sürecek belirsizlik, ihracat
planlamasında risk unsuru oluşturmaktadır. Öte yandan ABD
yargısının ticaret politikalarına müdahale kapasitesinin güçlenmesi, küresel
ticaretin kurallarına dönüş sinyali olarak değerlendirilebilir.
Ancak
tüm bunlara rağmen, Trump’ın Çin ve Hindistan gibi
ülkelere gümrük tarifleri üzerinden tehditleri devam ediyor. Yani
mahkeme kararı olsa bile Trump ticaret savaşlarını bırakmayacak gibi görünüyor.
Euro
Bölgesi İmalat PMI Yeniden Büyüme Sinyali Verdi
Ağustos
2025 verilerine göre, Euro Bölgesi İmalat PMI 50,7
puana çıkarak Mart 2022’den bu yana ilk kez büyüme eşiğini geçti.
Bölgedeki
üretim ve sipariş artışı, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan AB’ye
yönelik taleplerde canlanma yaratabilir. Kısa vadede ihracat fırsatları oluştururken,
uzun vadeli rekabetçilik için üretim maliyetlerinin yönetilmesi gerektiğini
önemle vurguluyoruz.
Sorumluluk
Reddi Beyanı
Bu
bülten, genel bilgi amaçlı hazırlanmıştır ve yalnızca bilgilendirme amacı
taşımaktadır. İçerikteki bilgiler, herhangi bir yatırım, ticaret veya karar
alma sürecine doğrudan rehberlik etme amacı taşımamaktadır. Tüm okuyucular,
belirtilen konulara dair kararlarını vermeden önce bağımsız araştırma yapmalı
veya profesyonel danışmanlık hizmeti almalıdır. Bu bültende yer alan yorumlar
ve değerlendirmeler, editörlerin kişisel görüşlerini yansıtmakta olup, herhangi
bir kurum veya kuruluşun resmi görüşlerini temsil etmemektedir. Quartz A&C,
içerikteki herhangi bir hata veya eksiklikten dolayı sorumluluk kabul etmez.