Loading
Quartz A&C
Quartz A&C
  • 05.09.2025 11:34
  • Bültenler

AYLIK BÜLTEN - 2025 AĞUSTOS

EKONOMİ GÜNDEMİ

Enflasyon ve Büyüme Oranlarının Faiz İndirimi Sürecine Etkileri

1 Eylül Pazartesi günü açıklanan 2. çeyrek büyüme verisi, piyasa beklentisi olan %4,1’in üzerinde gerçekleşerek %4,8 oldu. 3 Eylül Çarşamba günü açıklanan enflasyon verisi de beklentilerin üzerinde geldi; aylık bazda %2,04, yıllık bazda ise %32,95 olarak kaydedildi.

İşgücü piyasasındaki zayıflık ve iflas/konkordato sayılarındaki artışa rağmen büyümenin beklentiyi aşması ve enflasyonun yüksek seyri, TCMB’nin faiz indirim hızını yavaşlatabileceğine işaret etmektedir. Bizim öngörümüz, indirim sürecinin devam edeceği ancak hızının piyasa beklentisinin altında kalacağı yönündedir. Buna karşın, 2025 sonuna kadar 800-1000 baz puanlık hızlı bir indirim senaryosu gerçekleşirse enflasyonist baskıların yeniden güçleneceğini ve 2026 Temmuz öncesinde nominal faizin %30’un altına inmesinin zor olacağını düşünüyoruz.

 

Dolar / TL Beklentileri

Dolar/TL paritesindeki kontrollü yükseliş eğilimi sürmektedir. Son bir yıllık trend incelendiğinde aylık ortalama %1,6 civarında artış görülmektedir. Önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin kur üzerindeki etkisi nedeniyle bu hızın aylık bazda %3’lere çıkabileceğini öngörüyoruz.

Kur ve enflasyon arasındaki geçişkenliğin artmasıyla dövizdeki yükselişlerin dezenflasyon süreci üzerinde baskı yaratması muhtemeldir. Bu nedenle şirketlerin döviz kaynaklı bütçe sapmalarına karşı alternatif planlar geliştirmelerini tavsiye ediyoruz.

 

Siyasi Gerginlikler ve Piyasa Üzerindeki Olası Etkileri

Son dönemde yaşanan siyasi gelişmeler, fiili ve hukuki boyutlarından bağımsız olarak piyasa üzerinde belirsizlik algısını artırmaktadır. Bu algının güçlenmesi ya da speküle edilen siyasi risklerden bir veya birkaçının gerçekleşmesi halinde piyasalarda öngörülmesi zor zincirleme bir reaksiyonun tetiklenmesi muhtemeldir.

Böyle bir senaryoda yoğun döviz talebi, satın almaların yavaşlaması ve kapasite kullanımında gerileme gibi sonuçlar gündeme gelebilir. Kanaatimiz, şirketlerin siyasi risklere karşı hassasiyetlerini artırmaları ve özellikle finansman koşullarının iyileştiği dönemlerde yüksek borçlanmadan kaçınmalarının güvenli bölgede kalmaları açısından faydalı olacağı yönündedir.

 

TCMB Faiz Politikası

Son toplantıda TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş sergileyeceklerini ifade etti. Bu açıklamalar, faiz indirimi sürecine yönelik piyasa beklentilerini dengeleyici bir unsur olarak görülmektedir.

Mevcut beklenti, 2025 sonuna kadar 800-1000 baz puan arası indirim yapılması yönündedir. Ancak büyüme ve enflasyon verileri ile siyasi riskler dikkate alındığında, bizim değerlendirmemiz TCMB’nin daha ihtiyatlı davranacağı ve yıl sonuna kadar 600-700 baz puanı aşmayan bir indirimle yetineceği yönündedir. Beklentinin üzerinde gerçekleşecek indirimlerin ise hem kur hem de enflasyon üzerinde yeni baskılar yaratacağı kanaatindeyiz.

 

Vergi Denetimleri

Yıl başındaki öngörülerimiz doğrultusunda Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı vergi denetimlerinin sıklığını ve etkinliğini artırmıştır. Yapay zekâ ve algoritmaların kullanımının yaygınlaşmasıyla denetimlerin kapsamı ve hızı gözle görülür şekilde yükselmiştir.

Bu nedenle tüm mükelleflerin özellikle transfer fiyatlandırması, KDV iadeleri ve sahte belge riskleri başta olmak üzere mevzuata uyum konusunda çok daha dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz.

 

Avrupa Birliği ve Türkiye Ekonomik İlişkiler

Avrupa Bölgesi enflasyonla mücadelede önemli ilerleme kaydetmiş ve parasal koşulları gevşetme yönünde adımlar atmaya başlamıştır. Ayrıca askeri harcamalar, altyapı yatırımları, yapay zekâ ve verimlilik odaklı projelerde birkaç yıl içinde 1 trilyon Euro’yu aşabilecek yatırımlar gündemdedir. Bu durum Türk firmaları için önemli fırsatlar barındırmaktadır.

Öte yandan son dönemdeki siyasi gelişmeler nedeniyle AB’nin Türkiye’ye karşı tutumunu sertleştirmesi, ihracat ilişkilerinde risk yaratmaktadır. Bu bağlamda firmalara hem AB’deki potansiyel fırsatları değerlendirmelerini hem de alternatif pazar arayışlarını hızlandırmalarını öneriyoruz.

 

FED Politika Değişikliği ve Olası Etkileri

Jackson Hole toplantısı sonrası FED Başkanı Powell, “esnek enflasyon hedeflemesi” çerçevesine dönüldüğünü duyurdu. Bu, faiz indirimlerinde %2 hedefinin katı şekilde beklenmeyeceği ve enflasyondaki düşüş trendinin yeterli görüleceği anlamına gelmektedir. İşgücü piyasasındaki bozulma da bu kararı destekleyen unsurlar arasındadır.

Ayrıca Stablecoin yasasının kabul edilmesi ABD’nin borçlanmasını kolaylaştırırken dolar arzını da artıracaktır. Başkan Trump’ın FED üzerindeki siyasi baskısı ve yönetimdeki etkinliği de para politikasında köklü değişimlerin önünü açmaktadır.

Tüm bu gelişmeleri bir arada değerlendirdiğimizde, 2026 ilk çeyrek sonuna kadar dolar arzının artacağı ve dolar endeksinde güç kaybı yaşanabileceği öngörümüzü paylaşmak isteriz. Özellikle fonksiyonel para birimi Dolar olan firmalar açısından bu süreç hem riskler hem de fırsatlar barındırmaktadır.

 

EKOPOLİTİK GÜNDEM

Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) Zirvesi

31 Ağustos – 1 Eylül 2025 tarihlerinde Çin’in Tianjin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) Zirvesi’ne Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Zirvede Çin, Rusya ve Hindistan liderleriyle temaslar gerçekleşti.

Türkiye’nin bu yapıda aktif rol alması, çok kutuplu dünya düzenine adaptasyon bağlamında stratejik bir yönelim olarak değerlendirilmektedir. Enerji, savunma ve dış ticaret alanlarında yeni iş birliği kanallarının açılması mümkündür. Ancak bu adımların, Türkiye’nin Batı ile ilişkileri üzerindeki olası yansımaları da dikkatle yönetilmelidir.

 

DTÖ Küresel Ticaret Tahminlerini Revize Etti

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), 2025 yılı küresel ticaret büyüme beklentisini %0,2 daralma öngörüsünden %0,9 büyüme yönünde revize etti. Ancak 2026 yılı tahmini %2,5’ten %1,8’e düşürüldü.

Türkiye gibi ihracat odaklı ekonomiler için bu revizyon, kısa vadede yeni pazar fırsatları yaratabilir. Ancak orta vade büyümesindeki yavaşlama beklentisi nedeniyle sanayi ve dış ticaret stratejilerinin yeniden ele alınması önem arz etmektedir. 2025’in ikinci yarısı için ihracatçıların sipariş planlamalarında temkinli olmaları gerektiği kanaatindeyiz.

 

Azerbaycan-Ermenistan Barış Deklarasyonu

ABD Başkanı Trump’ın ev sahipliğinde Beyaz Saray’da düzenlenen üçlü zirvede Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan arasında barış deklarasyonu imzalandı. ABD, Azerbaycan’a uygulanan savunma yaptırımlarını kaldırdığını açıkladı.

Bölgesel barış, Türkiye’nin Kafkasya'daki diplomatik etkisini artırabilir. Ancak Zengezur Koridoru gibi yüksek jeopolitik değere sahip başlıklarda gerilim potansiyelinin sürdüğü görülmektedir. Ayrıca bölgede Rusya ve İran faktörleri nedeniyle denge politikalarının kritik önemde kalmaya devam edeceği kanaatindeyiz.

 

Türkiye’den İsrail’e Yönelik Deniz Taşımacılığı Kısıtlaması

Türkiye, İsrail bayraklı veya sahipli gemilerin Türk limanlarına girişini yasakladı. Aynı şekilde Türkiye bayraklı gemilerin İsrail’e seyrine de engel getirildi. Acentelere gönderilen resmi yazıda, Armatörlerden İsrail ile bağlantı olmadığını belgelemeleri istendi.

Bu adım hem dış politika hem de lojistik operasyonlar açısından etkili olacaktır. Lojistik firmaları, dış ticaret aktörleri ve liman işletmeleri açısından operasyonel yeniden yapılandırma ihtiyacı doğmaktadır. Konteyner aktarma ve transit yüklerde yön değişimi zorunluluğu öngörülmektedir.

 

Gazze Tezkeresi TBMM’de Kabul Edildi

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazze’ye ilişkin siyasi ve hukuki adımları içeren tezkereyi kabul etti.

Tezkere, insani yardım faaliyetleri ve diplomatik girişimler açısından yeni bir hareket alanı yaratabilir. Bununla birlikte, somut etkilerin ancak eylem planlarının açıklanmasıyla netleşeceği görüşündeyiz. Tezkerenin, iç politikada birlik söylemini pekiştirme ve dış politikada uluslararası farkındalık oluşturma amacı taşıdığı değerlendirilmektedir.

 

ABD Federal Mahkemesi: Trump’ın Gümrük Vergileri Yasa Dışı

Ağustos ayında ABD Federal Mahkemesi, Başkan Trump’ın uyguladığı küresel gümrük vergilerinin büyük kısmının yasa dışı olduğuna hükmetti. Temyiz Mahkemesi bu kararla, ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin Mayıs ayında verdiği kararı büyük ölçüde onaylamış oldu.  Ancak tarifelerin 14 Ekim’e kadar yürürlükte kalmalarına izin verildi. Trump, gümrük tarifelerinin kaldırılmasının “ülke için felaket” olacağını savundu.

Türkiye açısından, bu tarifelerin kaldırılması halinde ABD pazarında bazı ürünler için rekabet avantajı oluşabilir. Ancak 14 Ekim’e kadar sürecek belirsizlik, ihracat planlamasında risk unsuru oluşturmaktadır. Öte yandan ABD yargısının ticaret politikalarına müdahale kapasitesinin güçlenmesi, küresel ticaretin kurallarına dönüş sinyali olarak değerlendirilebilir.

Ancak tüm bunlara rağmen, Trump’ın Çin ve Hindistan gibi ülkelere gümrük tarifleri üzerinden tehditleri devam ediyor. Yani mahkeme kararı olsa bile Trump ticaret savaşlarını bırakmayacak gibi görünüyor.

 

Euro Bölgesi İmalat PMI Yeniden Büyüme Sinyali Verdi

Ağustos 2025 verilerine göre, Euro Bölgesi İmalat PMI 50,7 puana çıkarak Mart 2022’den bu yana ilk kez büyüme eşiğini geçti.

Bölgedeki üretim ve sipariş artışı, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan AB’ye yönelik taleplerde canlanma yaratabilir. Kısa vadede ihracat fırsatları oluştururken, uzun vadeli rekabetçilik için üretim maliyetlerinin yönetilmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz.



 

Sorumluluk Reddi Beyanı

Bu bülten, genel bilgi amaçlı hazırlanmıştır ve yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır. İçerikteki bilgiler, herhangi bir yatırım, ticaret veya karar alma sürecine doğrudan rehberlik etme amacı taşımamaktadır. Tüm okuyucular, belirtilen konulara dair kararlarını vermeden önce bağımsız araştırma yapmalı veya profesyonel danışmanlık hizmeti almalıdır. Bu bültende yer alan yorumlar ve değerlendirmeler, editörlerin kişisel görüşlerini yansıtmakta olup, herhangi bir kurum veya kuruluşun resmi görüşlerini temsil etmemektedir. Quartz A&C, içerikteki herhangi bir hata veya eksiklikten dolayı sorumluluk kabul etmez.